Yaklaşmamamız gereken uçurumların kenarlarında olan parçalanmış mezar taşlarında hep aynı şeyler yazar. 'Hepimizi bizden iyi biliyor ve bilecek. Düşündüklerimizi sanki o bize düşündürtüyor. Yol bulmaya geldiysen kaybolup gideceksin, Bu yazıyı yanlışlıkla okuman dileğiyle .' Bu sözleri o mezar taşlarına uçuruma en yakın yaşayan ve herkesle görüşmeyi reddeden ,söylentilere göre lanetlenmiş ,biri yazar. Adı Iorep. Türünü, ne olduğunu pek bilmiyoruz. Belki o da benim, komutanlarınız gibi tanrılar tarafından kutsanmış yaşlı bir savaşçı ya da mezar taşlarında bahsettiği yaratığın kölesi. Belki de bahsettiği yaratık kendisi. Ne kadar unutulmuş bir sanat olsa da şekil değiştiriyor olabilir. Ne kadar şahit olmasa da bazı dedikodular şöyle düşündürtüyor genç savaşçılar.' Kanatlarını açtığında kanatlarındaki yaralardan onlarca savaş atı geçebilir, acıktığında karnının gurultusu uçurum yamacını parçalar, sadece dişlerine bakmanız bile haftalarca uykunuzu kaçırabilir ama yaşayan en bilge varlık odur, tüm soruların cevaplarını bilir ve gelecek hakkındaki sorularınıza tereddütsüz doğru cevapları verir.'. Handa aniden başlayan yine efsaneleri anlatan bir ihtiyar daha diye başlayan bir kahkaha ve bağırış seliyle komutanın sözleri kesilir ve öğrenci grubu da kargaşaya katılır. Hanın en köşesinde cüppesine iyice sarınmış genç adamın buradan edinebileceği bilgi belli ki bu kadardı. Çıkarken hancının oğlunun cebine 2 altın koydu ve sakince kulağına cebin diye fısıldadı. Kapıdan çıktıktan sonra yağmur damlalarının arasında kaybolması çok uzun sürmedi.
Şimdi bu kısa( yarım sayfalık belki) yazıda 4 sahne falan gerçekleşti. Ve bir kaç önemli karakter (hikaye akışına etkili) meydana geldi.
Sahneler
1. sahne komutanın acemilere handa efsane anlatması.
2. sahne Iorep ile ilgili belirsiz bir sahne veya sahneler. Seçenekler şöyle
a- Iorep in dönüşüm aşamasında bir sahnesi (eğer dönüşüyorsa)
b- Efendisi kabul ettiği ejderha ile konuşurken
c- Mezar taşlarına yazı yazarken
3. sahne handa çıkan küçük çaplı karışıklık (komutana gelen yaşlı ithafı, dökülen biralar, itişen iri yarı askerler
4.sahne köşeye oturmuş yabancının konuşma bitince handan ayrılması
Karakterler
Iorep kesin kirli sakallı ve geniş çeneli bir arkadaş kendisi. Gözleri iyice çökmüş durumda, hafif göbeği var ama kolları kaslı baya ( e adam taş taşıyor ). Postürü bozuk, kamburu ve skolyozu var.
Askeri Grup hepsinin sol kolunda damgalı demir büyük bileklik var. Öğretmen Komutanları dışında kimsede zırh yok, sivil kıyafetler ile handa oturuyorlar .Kemerlerinde hançer var (kılıçlarını yanlarına almamışlar) Komutanın zırhı apolet kısmı hariç gri renkte. Apoletleri kurumuş kan renginde.
Hancının Oğlu han soğuk bir yöredeyse deri giyiniyordur büyük olasılıkla ama sanmıyorum. Kısa kollu gömleğe benzer ince bir kazak ve şalvar giyiyor. Saçları kısa ve nizami kesimli, kendisi kalıplı bir yoldaşımız.
Handaki Cüppeli Yabancı askerlerden kalınlık olarak daha düşük ama boy olarak askeri grubun uzunları ile aynı boylarda. Belli ki daha esnek birisi. Siyah cüppesinden biraz büyü biliyor diyebiliriz ama sadece yağmur var diye de giymiş olabilir. Cüppesinin iç tarafı beyaz(iç tarafı koyun yünü büyük ( bu cüppeyi gece yatak olarak da kullanıyor olabilir( demek ki bir seyyah (zaten bir şeyler aradığı belli)))) dış tarafı ise mat siyah.
Yorumlar
Yorum Gönder